kasap (-bı) – мясной магазин

kıyma – фарш

lezzetli – вкусный

makarna – макароны

marul – зеленый салат

maydanoz – петрушка

mevsim – сезон

peynir – сыр

pirinç (-ci) – рис

portakal – апельсин

poşet – пакет

sebze – овощи

sepet – корзина

sucuk (-ğu) – сырокопченая колбаса

süt ürünleri – молочные продукты

tadımlık – на пробу

tat – вкус

tamamlamak – завершать

tartmak – взвешивать

tat (-dı) – вкус

taze – свежий

tazeliğini yitirmek – потерять свежесть

temassız kart – бесконтактная карта

tutar – сумма

un – мука

ürün – продукт

yağ – масло

yerleştirmek – поместить

Düşüncelisin yine!

Sevda: Düşüncelisin yine. Ne düşünüyorsun? Benimle paylaşmak ister misin?


Anna: Ali vaktinin çoğunu işte geçiriyor. Ne zaman arasam yoğun.


Sevda: Eskiden daha sık vakit geçiriyordunuz.


Anna: Zamanını daha efektif kullanmalı bence. Veya bir yardımcı almalı.


Sevda: Bunun hakkında onunla konuştunuz mu?


Anna: Birkaç kez konuştuk. «Kendine bir asistan alsan iyi olur» dedim ona.


Sevda: Alacak mı asistan kendine?


Anna: Biriyle görüşmüş. Yeni yılda işe alacağına söz verdi. Umarım sözünde durur.


Sevda: O sözüne sadık biri. Eğer söz verdiyse mutlaka yerine getirir.


Anna: Geçen gün maaşına zam istemeyi planlıyordun. Var mı bir gelişme?


Sevda: Şu anda yok. Yeni yılda müdürle görüşeceğim.


Anna: Başka zam isteyen olmuş mu?


Sevda: Başkalarının zam isteyip istemediğini bilmiyorum. Kimseyle bu konuda konuşmadım.


Anna: Peki ben birazdan çıkacağım. İstediğin bir şey var mı?


Sevda: Şimdilik bir şey yok. Zahmet olmazsa şu evrakları 2.kattaki Mustafa Bey’e verir misin?


Anna: Olur tabii ki, veririm.


Sevda: Haydi, sen yavaş yavaş çık o zaman. Konsere geç kalma!


Anna: Tamam kendine iyi bak. Yarın görüşürüz.


Sevda: Görüşmek üzere!

SORULAR

1-Anna neden bu kadar düşünceli?

2-Ali’nin yoğunluğunu azaltması için ne yapması gerekiyor?

3-Anna maaşına zam konusunda kiminle görüşecek?

4-Anna evrakları kime verecek?

5-Anna işten çıktıktan sonra nereye gidecek?

SÖZLÜK

asistan – ассистент

düşünce – мысль

düşünceli – задумчивый

efektif – эффективный

eskiden – раньше

evrak (-ğı) – документ

geç kalmak – задерживаться, опоздывать

gelişme – развитие, прогресс

görüşmek – увидеться

işe almak – принять на работу

konser – концерт

maaş – зарплата

paylaşmak – делиться

sadık – верный

sık – частый

şimdilik – пока еще

söz – слово

söz vermek – обещать

sözünde durmak – держать слово

sözüne sadık olmak – быть верным своему слову

ummak – надеяться

vakit geçirmek – проводить время

yavaş yavaş – медленно

yoğun – интенсивный

yoğunluk (-ğu) – интенсивность

zahmet – неудобство

zahmet olmak – быть неудобным

zam – надбавка, повышение

zam istemek – просить о повышении зарплаты

zam yapmak – повышать (зарплату или стоимость товара, услуг)

Şifayı kapmışım galiba!

Murat: Ne oldu? Burnun kıpkırmızı.


Selim: Şifayı kapmışım galiba. Nezle mi, grip mi bilmiyorum. Çabuk geçer inşallah.


Murat:. Maske taksan iyi olur. Bize bulaştırma.


Selim: Şimdi takarım.


Murat: Ateşin var mı?


Selim: Ateşim yok ama biraz kırgınlık var.


Murat: Keşke gelmeseydin. Niye geldin?


Selim: İşlerim bu aralar çok yoğun, dağ gibi birikmiş. Mecburen geldim. Yoksa bu halde işe gelmeyi ben de istemezdim.


Murat: Burada sabahlayacaksın herhalde bu gidişle.


Selim: Sabahlamaya hiç niyetim yok ama bir an önce işe koyulsam iyi olacak.


Murat: İlaç alıyor musun?


Selim: Bitki çayı yapıyorum şimdilik. Bağışıklığı artırması için. İlaç almadım.


Murat: Çayın içine ne koyuyorsun?


Selim: Nane, limon, ıhlamur, karanfil.


Murat: Zencefil ve tarçın da koy. İyi gelir.


Selim: Aklınla bin yaşa! O hiç aklıma gelmedi.


Murat: C vitamini alıyor musun?


Selim: Sabahları suda eritiyorum ve içiyorum.


Murat: